İş sağlığı ve güvenliği (İSG), her iş yerinde çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak amacıyla alınan önlemler bütünüdür. Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği alanında yapılan düzenlemeler, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi için önemli adımlar içermektedir. 2025 yılında az tehlikeli iş yerleri için iş güvenliği hizmeti alma zorunluluğunun başlaması, bu düzenlemelerin en güncel ve dikkat çekici örneklerinden biridir.
Az tehlikeli iş yerleri, iş sağlığı ve güvenliği açısından düşük risk taşıyan sektörleri ifade eder. Bu sınıfta yer alan iş yerleri genellikle ofis çalışmaları, eğitim kurumları, perakende satış yerleri gibi faaliyetleri kapsar. Bu tür iş yerlerinde çalışanların maruz kaldığı riskler, daha tehlikeli iş yerlerine kıyasla daha düşüktür. Ancak bu, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin ihmal edilebileceği anlamına gelmez. Her iş yerinde olduğu gibi, az tehlikeli iş yerlerinde de iş kazaları ve meslek hastalıkları meydana gelebilir ve önlenmesi gereklidir.
2025 yılı itibarıyla, Türkiye’de az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerleri için iş sağlığı ve güvenliği hizmeti alma zorunluluğu getirilmiştir. Bu düzenlemenin ana amacı, tüm iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği standartlarının yükseltilmesi ve çalışanların korunmasıdır. İş yerlerinde iş güvenliği hizmeti alma zorunluluğu, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun hareket edilmesini sağlar ve iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesine katkı sunar.
Az tehlikeli iş yerlerinde, çalışan sayısına göre iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekiminin istihdam edilmesi zorunlu hale gelmiştir. İş güvenliği uzmanları, iş yerinde risk değerlendirmesi yaparak gerekli önlemleri belirler ve uygular. İş yeri hekimleri ise çalışanların sağlık durumlarını izler ve gerekli sağlık gözetimini sağlar. Bu uzmanlar, iş yerinde iş sağlığı ve güvenliği kültürünün yerleşmesine ve devamlılığının sağlanmasına katkıda bulunur.
İş yerlerinde düzenli olarak risk değerlendirmesi yapılması, potansiyel tehlikelerin belirlenmesi ve bu tehlikelere karşı önlemler alınması için gereklidir. 2025 yılında yürürlüğe giren düzenleme, az tehlikeli iş yerlerinin de bu kapsamda değerlendirilmesini öngörmektedir. Risk değerlendirmesi, iş güvenliği uzmanları tarafından yürütülür ve periyodik olarak güncellenir. Bu süreç, iş yerindeki tehlikelerin minimize edilmesi ve iş kazalarının önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir.
Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konularında eğitilmesi ve bilgilendirilmesi, iş kazalarının önlenmesinde önemli bir rol oynar. 2025 yılından itibaren, az tehlikeli iş yerlerinde çalışanlara düzenli olarak İSG eğitimleri verilmesi zorunlu hale gelmiştir. Bu eğitimler, çalışanların tehlikelerin farkında olmasını ve bu tehlikelere karşı nasıl önlem alacaklarını bilmelerini sağlar. Eğitimler, iş başı eğitimi, acil durum eğitimi ve periyodik eğitimler şeklinde düzenlenir.
İş yerinde çalışanların maruz kalabileceği risklere karşı korunması amacıyla kişisel koruyucu donanımların kullanılması zorunludur. Baret, gözlük, eldiven, kulaklık gibi donanımlar, çalışanların iş kazalarına karşı korunmasını sağlar. KKD’lerin doğru kullanımı ve düzenli olarak kontrol edilmesi önemlidir. Az tehlikeli iş yerlerinde de bu donanımların kullanımına dikkat edilmesi gerekmektedir.
İş yerlerinde meydana gelebilecek acil durumlar için hazırlıklı olunması gerekmektedir. Acil durum planları, yangın, deprem, patlama gibi olaylarda çalışanların güvenli bir şekilde tahliye edilmesini ve gerekli ilk yardımın sağlanmasını içerir. 2025 yılında yürürlüğe giren düzenleme, az tehlikeli iş yerlerinde de acil durum planlarının hazırlanmasını ve tatbikatlarla test edilmesini zorunlu kılmıştır.
İş sağlığı ve güvenliği zorunluluğu, işverenler için çeşitli yükümlülükler getirmektedir. Bu yükümlülükler, iş yerinin büyüklüğüne, faaliyet alanına ve risk seviyesine göre değişiklik gösterebilir.
İş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği yönetim sisteminin kurulması, iş kazalarının önlenmesi ve iş güvenliğinin sağlanması için gereklidir. Bu sistem, iş yerindeki tüm İSG faaliyetlerinin planlanması, uygulanması, izlenmesi ve iyileştirilmesini kapsar. Yönetim sistemi, İSG politikalarının belirlenmesi, sorumlulukların tanımlanması ve denetimlerin yapılmasını içerir.
Belirli bir çalışan sayısına sahip iş yerlerinde, iş sağlığı ve güvenliği kurulunun oluşturulması zorunludur. İSG kurulu, iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerini koordine eder, risk değerlendirmesi yapar ve alınacak önlemleri belirler. Kurul, işveren veya işveren vekili, iş güvenliği uzmanı, iş yeri hekimi, çalışan temsilcisi ve diğer ilgili kişilerden oluşur.
İş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili periyodik kontrollerin ve denetimlerin yapılması gerekmektedir. Bu kontroller, iş yerindeki makinelerin, ekipmanların, elektrik sistemlerinin ve diğer tehlike kaynaklarının güvenli olup olmadığını kontrol etmek amacıyla yapılır. Denetimler ise iş yerinin İSG mevzuatına uygunluğunu denetlemek için gerçekleştirilir.
İş sağlığı ve güvenliği konularında çalışanların katılımı ve iletişimi sağlanmalıdır. Çalışanların İSG konularında görüş ve önerilerini bildirmeleri teşvik edilmeli ve bu görüşler dikkate alınmalıdır. Ayrıca, iş yerinde İSG ile ilgili bilgilendirmelerin yapılması ve çalışanların bu konularda bilinçlendirilmesi önemlidir.
İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin alınması, iş yerlerinde birçok fayda sağlar: